...

Kültürel Miras ile Değerler Eğitimi

Hacı Bektaş-ı Veli'nin Öğretileri

Dervişlik, hırkada, tacda değildir

Hararet nârdadır, sacda değildir

Her ne arar isen insanda ara

Kudüs’te, Mekke’de Hac’da değildir

***

Sakın bir kimsenin gönlünü kırma

Gerçek erenlerin sözünden çıkma

Eğer insan isen ölmezsin korkma

Âşığı kurt yemez, uc'da değildir

***

Dostumuzla beraber yaralanır kanarız

Her nefeste aşk ile yaradanı anarız

Erenler meydanına vahdet ile gir de gör

Kırk budaklı şamdanda kırkımız bir yanarız

***

Erkek dişi sorulmaz muhabbetin dilinde

Hakk’ın yarattığı her şey yerli yerinde

Bizim nazarımızda kadın erkek farkı yok

Noksanlık, eksiklik senin gönlünde

***

Sevgi muhabbeti kaynar yanan ocağımızda

Bülbüller şevkle gelir, gül açar bağımızda

Hıslar, kinler yok olur aşkla meydanımızda

Arslanlar, ceylanlar dosttur kucağımızda

***

İlim, irfan mürşittir karanlıkları koğar

İnsanları cehalet, gaflet bunaltıp boğar

Gönüllerde parlayan, o saadet güneşi

Şark ile garp’den değil, gerçek inançtan doğar

 

  • Ara, bul.
  • İncinsen de incitme.
  • Kadınları okutunuz.
  • Murada ermek sabır iledir.
  • Araştırma, açık bir sınavdır.
  • Eline, diline, beline sahip ol.
  • Arifler hem arıdır, hem arıtıcı.
  • İyiyi ve kötüyü seçen akıldır.
  • Bir olalım, iri olalım, diri olalım.
  • Marifet ehlinin ilk makamı edeptir.
  • İnsanın cemali, sözünün güzelliğidir.
  • Hiçbir milleti ve insanı ayıplamayınız.
  • Nefsine ağır geleni kimseye tatbik etme.
  • İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır.
  • Düşünce karanlığına ışık tutanlara ne mutlu.
  • Nebiler, veliler insanlığa Tanrı’nın hediyesidir.
  • Düşmanınızın dahi insan olduğunu unutmayınız.
  • Düşünce karanlığına ışık tutanlara ne mutlu.
  • Gönül, âlemin mutlak padişahı olan Tanrı’nın nazargâhıdır. Gönül ile Allah arasında perde yoktur.
  • Gönül büyük bir şehirdir. Noksan sıfatlardan uzak olan yüce Tanrı, arşa değin neyi yarattı ise o şehirde vardır, o şehre sığar.
  • Kibrin kaynağı şeytan, alçak gönüllülüğün ise Rahman’dır.
  • Yüce Allah, Âdem’i altmış türlü topraktan yarattı. Şayet bir topraktan yaratsa idi insanların hepsi aynı sûrette olurdu. Birbirini tanımazlardı.
  • Büyük düşman odur ki: ilki nefsânî istek ve arzulardır. İkinci kibir ve sapıklıktır. Üçüncü hilekârlık ve yalancılıktır.
  • Aklın birinci koruması, sabırdır. Aklın ikinci koruması, utanmaktır. Aklın üçüncü koruması, kanaattir.
  • Nefis ise şeytanın vekilidir. Komutanları ise, kibir, haset, buhl (cimrilik), açgözlülük, öfke, kahkaha, ve maskaralıktır.
  • İnsanı üç karanlıktan yarattı. Yine üç nesne ile aydın kıldı. İlk önce, akıl nûruyla, ikinci olarak ilim nûruyla, üçüncü olarak marifet nûruyla aydın kıldı.
  • Şimdi kim bu sözleri anlamadı, kendini dahi bilmedi. Her ne kadar insan sûretinde olsa da insan mertebesinde değildir. Henüz endişeleri ve malları çokluğu içinde boğulmuşlardır. Hayvanlar gibidirler.
  • Zahidin ibadeti, aslını bilmeden iş yapmasıdır. Arifin tefekkürü, Allah’ın ilahi sanatına bakarak iş yapmasıdır. Muhibin yalvarıp yakarması ise, sevgiyle muamele etmesidir.
  • Ancak her kişi insan kabul edilmez. Her ne kadar görünüş olarak insan olsalar da onlar, hayvanlardan daha aşağıdırlar. Bunlar haset edip kendisini bilmeyenlerdir.
  • Yalancılığın isteği, çekiştirme, kahkaha ve maskaralık; kendi ayıbını görmeyip, başkalarının ayıbını gözlemektir.